
1.Anlam: Tartıda çok çeken, hafif karşıtı
Cümle içinde kullanım: Kurşun, ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır.
Tip: sıfat
2.Anlam: Çapı, boyutu büyük
Cümle içinde kullanım: Ağır top.
Tip: sıfat
3.Anlam: Yavaş
Cümle içinde kullanım: Adam ağır adımlarla gelip masanın başına geçiyor.
Tip: sıfat
4.Anlam: Yoğun
Cümle içinde kullanım: Evin sofasına girer girmez kendisini ağır bir duman karşıladı.
Tip: sıfat
5.Anlam: Fiziksel sebeplerden dolayı güç işiten (kulak)
Tip: sıfat
6.Anlam: Değeri çok olan, gösterişli
Cümle içinde kullanım: Ağır kıyafeti ile muhite uymayan Canan'ın yanında, ne kadar rahat ve sadeydi.
Tip: mecaz
7.Anlam: Çetin, güç
Cümle içinde kullanım: Denizcilik tarihinin en ağır sorumluluklarından birini üzerine alıyordu.
Tip: mecaz
8.Anlam: Ciddi
Tip: mecaz
9.Anlam: Sıkıntı veren, bunaltan
Tip: mecaz
10.Anlam: Dokunaklı, insanın gücüne giden, kırıcı
Cümle içinde kullanım: Kızmıştım, Keziban'a söylenecek şöyle ağır bir söz arıyordum.
Tip: mecaz
11.Anlam: Ağırbaşlı, ciddi
Cümle içinde kullanım: Bu, on dokuz yaşında ufak tefek bir kızdı fakat otuz yaşındaki bir insandan daha ağırdı.
Tip: mecaz
12.Anlam: Keskin, boğucu (koku)
Cümle içinde kullanım: Bu koku, en hafif rüzgârla burnu kuvvetli bir adama uzaktan kendini hissettirecek kadar ağırdır.
Tip: mecaz
13.Anlam: Kısık, alçak
Cümle içinde kullanım: Ağaya pek duyurmak istemeyen ağır bir sesle kulağıma eğildi.
Tip: mecaz
14.Anlam: Davranışları yavaş olan
Tip: mecaz
15.Anlam: Sindirimi güç (yiyecek)
Cümle içinde kullanım: Ağır bir yemek.
Tip: mecaz
16.Anlam: Ağır sıklet
Cümle içinde kullanım: Yıllarca ağırda güreşti.
Tip: isim
17.Anlam: Yavaş bir biçimde
Cümle içinde kullanım: Cüneyt Bey sözlerini tartıyormuş gibi ağır söylüyordu.
Tip: zarf
Birleşik Kelimeler: ağır ağır, ağır aksak, ağır araç, ağırayak, ağırbaşlı, ağırcanlı, ağır ceza, ağır ceza mahkemesi, ağır çekim, ağırelli, ağır ezgi, ağır hapis cezası, ağır hasta, ağır hava, ağır hidrojen, ağır iş, ağırkanlı, ağır kayıp, ağır kusur, ağır küre, ağır makineli, ağır para cezası, ağır sanayi, ağır sıklet, ağır söz, ağır su, ağır top, ağır uyku, ağır vasıta, ağır yağ, ağır yara, eli ağır, eline ağır, uykusu ağır, yarı ağır sıklet
Deyimler - Atasözler: ağır basar, yeğni kalkar,ağır basmak,ağır basmak,ağır çekmek,ağırdan almak,ağır durmak,ağır gelmek,ağır git ki yol alasın,ağırına gitmek,ağır işitmek (veya duymak),ağır kaçmak,ağır kazan geç kaynar,ağır ol!,ağır ol, batman gel,ağır otur ki bey (veya molla) desinler,ağır oturmak,ağır söylemek,ağır taş yerinden oynamaz,ağır yongayı yel kaldırmaz