1.Anlam: Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genellikle rüzgâr, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket
Cümle içinde kullanım: Dışarıda nemli bir rüzgâr esiyordu, dalgalar durulmamış, yalnız biraz ağırlaşmıştı.
Tip: isim
2.Anlam: Sıcak, soğuk, moda için belli bir süre etkili olan dönem
Cümle içinde kullanım: Sıcak dalgası. Aerobik dalgası.
Tip: isim
3.Anlam: Bir yüzeydeki kıvrım
Cümle içinde kullanım: Geniş dalgalarla uzanıp giden ovaların yüzünde ne bir köy görünüyor ne de ufacık olsun bir ağaç.
Tip: isim
4.Anlam: Saçların kıvrım genişliği
Tip: isim
5.Anlam: Gizli iş, dalavere
Cümle içinde kullanım: Film çevirme dalgasıyla para kazanıyorlardı.
Tip: argo
6.Anlam: Esrar, eroin vb. uyuşturucu maddelerin verdiği keyif durumu
Tip: argo
7.Anlam: Dalgınlık
Tip: argo
8.Anlam: Geçici sevgili
Tip: argo
9.Anlam: Geçici aşk ilişkisi
Tip: argo
10.Anlam: Arka arkaya gelen kriz vb. olayların her biri
Tip: mecaz
11.Anlam: Titreşimin bir ortam içinde yayılma hareketi
Cümle içinde kullanım: Kısık sesinin her dalgası içimi korkunç bir acıyla tırmalıyor.
Tip: fizik
Birleşik Kelimeler: dalga bandı, dalga boyu, dalga çukuru, dalga dalga, dalga genliği, dalga hızı, dalgakıran, dalga kuşağı, dalga oyuğu, dalgaölçer, dalga periyodu, dalga sırtı, dalga tepesi, dalga uzunluğu, dalga yüksekliği, büyük dalga, çok kısa dalga, dev dalga, duraklı dalga, kararlı dalga, kısa dalga, küçük dalga, mikrodalga, orta dalga, ölü dalga, uzun dalga, yeni dalga, yeşil dalga, elektromanyetik dalgalar, ses dalgaları, Meksika dalgası, sıcak dalgası, soğuk dalgası
Deyimler - Atasözler: dalga geçmek,dalga saymak,dalgasına taş atmak,dalgasını taşlamak,dalgaya düşmek (veya gelmek),dalgaya getirmek,dalgayı başa almak