
1.Anlam: Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak
Tip: -i
2.Anlam: Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek
Cümle içinde kullanım: Kalanımızı peşine takarak Murat Suyu'nun karşı kıyısına geçirdi.
Tip: -e
3.Anlam: Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek
Cümle içinde kullanım: Odanın eşyasını öbür odaya geçirmek.
Tip: -e
4.Anlam: Tespit etmek, yazmak, kaydetmek
Cümle içinde kullanım: Merkez, kadının dosyasına vefat kaydını geçirdi.
Tip: -e
5.Anlam: Bir şeyi kendisine ayrılmış olan yere yerleştirmek, takmak
Cümle içinde kullanım: Yem torbalarını hayvanların boyunlarına geçirdikten sonra arkadaşına sordu.
Tip: -e
6.Anlam: Yola çıkan birini uğurlamaya gitmek, selametlemek, teşyi etmek
Cümle içinde kullanım: Arkadaşımı geçirmeye gittim.
Tip: -e
7.Anlam: Bir süre yaşamak, oturmak, kalmak
Cümle içinde kullanım: Oralarda geçirdiğim günleri daima bir endişe, bir nevi hüzün ile derhatır ediyorum.
Tip: -i
8.Anlam: Giymek, giyinmek
Cümle içinde kullanım: Sırtına pembe, kolları tamamen çıplak bir bluz geçirmişti.
Tip: -e
9.Anlam: Bir işi birden çok kişi üzerinde uygulamak
Cümle içinde kullanım: Kılıçtan geçirmek. Dayaktan geçirmek.
Tip: -den
10.Anlam: Herhangi bir durumu yaşamış olmak
Cümle içinde kullanım: Ne yapar ne eder, günde iki üç saatini at üstünde geçirirdi.
Tip: -i
11.Anlam: Etmek, yapmak
Tip: -i
12.Anlam: Hastalık bulaştırmak
Cümle içinde kullanım: Nezleyi bana geçirdin.
Tip: -e
13.Anlam: Zaman harcamak
Cümle içinde kullanım: Benim bu işlerle geçirecek vaktim yok.
Tip: -e
14.Anlam: Bir gereksinimi eldeki imkânla karşılamak
Tip: -e
15.Anlam: Vurmak
Tip: -e
16.Anlam: Alışverişte aldatmak, kötü mal satmak, kazıklamak
Tip: mecaz
17.Anlam: Birine kötü söz söylemek
Tip: -e
Birleşik Kelimeler: kurşungeçirmez, görmüş geçirmiş