1.Anlam: Tutup bırakmamak, dayanmak, sarılmak veya asılmak
Cümle içinde kullanım: Evinin bahçesinin kapısını açtım ve kapanmayan panjurlarına tutunarak odasına girdim.
Tip: -e
2.Anlam: Aynı yerde ve durumda kalmak, direnmek, dayanmak
Cümle içinde kullanım: Düşman ordusu ordumuz karşısında tutunamadı.
Tip: nesnesiz
3.Anlam: Kendini kabul ettirmek, kendine bir yer sağlamak
Cümle içinde kullanım: Hafif peltek, bozuk diksiyonuyla tiyatroda tutunamazdı.
Tip: nesnesiz
4.Anlam: Kendi üzerine koymak, kullanmak
Cümle içinde kullanım: Yaşmak tutunmak. Sülük tutunmak.
Tip: nesnesiz
Deyimler - Atasözler: tutunacak bir dal aramak,tutunacak dalı olmak